Years
2024
2023
2022
2021
2020
2019
2018
2017
Categories
Authors
- Ali Yasin Kafes (1)
- Aslı Zeynep Başabak Bhais (1)
- Aybüke Kaplan (1)
- Birgül CUMURCU Hatice (1)
- Burcu YÜCETÜRK (1)
- Caner ASLAN (1)
- Cemal Onur NOYAN (1)
- Ceyda ŞİŞMAN ÜNLÜ (1)
- Duygu KILIÇ ÖZTAN (1)
- Eda Deligöz (1)
- Gökben Hızlı Sayar (2)
- Gül ERYILMAZ (1)
- Gül Eryılmaz (1)
- Gürler GÜZ (1)
- Gürler Güz (1)
- Hasan Kaya (1)
- Hatice Özyıldız Güz (1)
- Işıl Göğcegöz (1)
- Mustafa AKAN (1)
- Nesrin Dilbaz (2)
- Rüstem Mustafaoğlu (1)
- Sedef KOÇ BAL (1)
- Selami Ülker (1)
- Sever Yıldırım (1)
- Simge ALEVSAÇANLAR CÜCÜ (2)
- Tijen ŞENGEZER (1)
- Türker Tekin Ergüzel (1)
- Zakirov Fagan (1)
- Çetin Alptekin (1)
- Özlem Bolat Kaya (1)
ARTICLES
Review Article
Ceyda ŞİŞMAN ÜNLÜ,Cemal Onur NOYAN
2024, 8(1), s:20-27
Kumar Oynama Bozukluğu, tekrarlayıcı ve süreğen bir şekilde devam eden kumar oynama davranışıyla karakterize edilen bir klinik tablodur. Kumar Oynama Bozukluğu, nörobiyolojik ve klinik olarak alkol ve madde kullanım bozuklukları ile ortak özellikler taşıması sebebi ile DSM-5’te madde ile ilişkili olmayan ilk ve tek davranışsal bağımlılık olarak yer almaktadır. Kumar Oynama Bozukluğu’nu nörobiyolojik ve nörobilişsel olarak incelediğimizde dopamin, serotonin, norepinefrin ve glutamat gibi nörotransmitterlerin hastalık gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir. Nörobilişsel perspektiften bakıldığında ise Kumar Oynama Bozukluğu temelinde pozitif pekiştireçlerle gelişen davranışsal koşullanma, değer atfetme, dürtüsellik ve karar verme süreçlerindeki bozuklukların yer aldığı gözlenmektedir. Birey, olumsuz yaşam olaylarıyla baş etme mekanizması olarak kumar oynama davranışını benimserse, bu davranış zamanla artarak devam eder. Zaman içinde artan kumar oynama davranışı, bireyin kendini kontrol etme kapasitesini zayıflatır ve ortaya çıkan olumsuz sonuçlara rağmen kumar oynama davranışının devam etmesine yol açar. Bu kısır döngü, bireyin iş, aile, akademik ve sosyal alanlarda sorunlar yaşamasına neden olarak hastalığın daha da şiddetlenmesine katkı sağlar. Kumar Oynama Bozukluğu, başlangıçta zararsız görünen bir davranış olmasına rağmen, altta yatan yatkınlık ve koruyucu faktörlerin dengesine bağlı olarak bağımlılığa dönüşebilir
Review Article
İnternet Bağımlılığının Psikolojiyle İlişkili Faktörleri: Literatür Taraması
Eda Deligöz
2024, 8(1), s:28-33
Bu araştırmanın amacı, "internet", "bağımlılık", "internet bağımlılığı", "psikoloji" anahtar kelimelerini kullanarak internet bağımlılığının psikolojiyle ilişkili faktörlerini incelemek olmuştur. Çalışmada internet bağımlılığı kavramıyla ilgili literatürde yer alan diğer çalışmaların bulgularını bir araya getirmiş, bir literatür taraması şeklinde okuyucuya sunulmuştur. Özellikle Covid-19 pandemisiyle birlikte çevrimiçi aktivitelerin artması ve toplum içerisindeki bireylerin psikolojik olarak bu durumdan etkilenmelerinden bahsedilmiştir. İnternet bağımlılığı çalışmaları psikoloji, klinik psikoloji, psikiyatri ve diğer disiplinlerle ortaklaşa çalışılabilen bir boyutta yer almıştır. Konunun multidisipliner bir yaklaşımla ele alınışı, kapsamlı ve bilgilendirici bir içerik oluşturacağı yönünde olmuştur. Araştırmanın yöntemi, Türkiye ve Dünya'da internet bağımlılığı ve psikolojiyle ilgili 1999- 2021 yılları arasında YÖK Ulusal Tez Merkezi, Google Akademik, ProQuest, ResearchGate veri tabanlarına "bağımlılık", "internet bağımlılığı", "internet", "psikoloji" anahtar kelimeleri ile arama yapılarak toplamda 40 makale, kitap, yüksek lisans ve doktora tezi bulunmuş ve araştırmanın örneklemi için seçilmiş olan 34 makale, kitap ve lisansüstü tez materyali ifade edilmiştir. Araştırma sonucu, İnternet ve sosyal medya kullanıcılarının her geçen gün artması, hayatlarının her alanında çevrimiçi olarak ilerlemeleri, kullanıcılarda internet bağımlılığı geliştirebilecekleri yönünde olmuştur.
Review Article
Kendi Kendine Yardım Grupları: Bağımlılık Tedavisindeki Rolü
Simge ALEVSAÇANLAR CÜCÜ
2023, 7(2), s:19-25
Kendi kendine yardım grupları, belirli bir konuda ortak endişeleri, sorunları veya mücadeleleri paylaşan bireylerin bir araya gelerek deneyimlerini paylaştığı ve birbirlerine destek sağladığı yapılanmalardır. Bu gruplar, bağımlılık, ruh sağlığı sorunları, sağlık sorunları, yas, boşanma gibi yaşamın çeşitli alanlarındaki zorluklarla ilgili olabilirler. Ülkemizde ve dünya genelinde Adsız Alkolikler ve Adsız Narkotikler gibi kendi kendine yardım gruplarının bağımlılık tedavisindeki etkinliğini gösteren birçok çalışma bulunmaktadır. Bu çalışma, kendi kendine yardım gruplarının işlevleri ve bağımlılık tedavisindeki önemini ve rolünü anlamaya odaklanmaktadır.
Review Article
Bağımlılık ve Duygu Odaklı Çift Terapisi
Gül ERYILMAZ,Burcu YÜCETÜRK
2023, 7(2), s:26-35
Bağımlılık; biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri olan bir hastalıktır. Özellikle aile işlevinde bozulmalar bu hastalığın aynı zamanda aile hastalığı olarak ele alınmasına neden olmuştur. Bu aileler, sosyal ilişki, iletişim, ekonomik sorunlar, ev içi şiddet ve olumsuz duygular yaşamakta yardım ve danışmanlığa gereksinim duymaktadırlar. Bu gözden geçirme yazısında, bağımlı hastaların eş sorunlarında duygu odaklı çift terapi uygulamaları özetlenmiştir.
Review Article
Çetin Alptekin,Zakirov Fagan
2023, 7(1), s:5-8
Rehabilitasyon, bağımlılığın getirdiği davranış kalıplarının yıkılıp yerlerine yeni davranış biçimlerinin yerleşmesini, içinde bulunduğu ortamda diğer insanlar ile ilişki kurmaya başlamasını ve yeni ilişki biçimlerinin kurulması, madde kullandığı süreç içinde bozulan aile ve çevre ilişkilerinin tekrar düzenlenmesini içerir. Alkol ve madde kullanım bozukluğunun biyopsikososyal yönden pek çok probleme neden olan karmaşık bir tablo olması nedeniyle bireylerin tedavisi; tıbbi tedavi, psiko-sosyal tedavi ve sosyal rehabilitasyon programlarından oluşmaktadır. Sosyal rehabilitasyon programları ise alkol ve madde kullanım bozukluğu olan bireylerin yeniden topluma kazandırılması ve sosyal işlevselliğinin sağlanması amacıyla oldukça önemlidir.
Review Article
Sedef KOÇ BAL,Gürler GÜZ,Duygu KILIÇ ÖZTAN
2022, 6(2), s:5-11
Bağımlılık tedavisinin olumlu sonuçları ile tedavinin devamlılığı arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Tedavinin devamlılığının sağlanması için danışanla ilk görüşmede kurulan ilişkinin ve danışanın olası ön yargılarının ortadan kaldırılması önemlidir. İlk görüşmede danışanın sorularına mümkün olduğunca cevap verilmelidir. Terapötik bir ilişki kurmak ve terapötik yol haritasını bilmek, danışanın tedaviye olan güvenini ve güvenini artırmasına yardımcı olur.
Review Article
Bağımlılıkta Psikoterapinin Kullanımı
Aslı Zeynep Başabak Bhais
2022, 6(2), s:12-16
Bağımlılık, ömür boyu süren ve tedavi edilebilen kronik bir hastalıktır. Tedavi, farmakolojik tedavi ve psikososyal tedavinin birlikteliği ile olur (1). Bağımlı bireyin ihtiyaçlarına göre tasarlanmış birçok farklı terapi türü vardır. Bilişsel Davranışçı Terapi, Motivasyonel Görüşme, Kişiler Arası Terapi, Farkındalık Temelli Terapiler, Dinamik Terapi, Kabul ve Kararlılık Terapisi, Davranışçı Terapi, Aile Terapileri gibi terapiler bağımlılık tedavisinde etkinliği kanıtlanmış yaklaşımlardır. Bireye ve soruna farklı açılardan yaklaşan bu terapilerin tümünde ortak hedef, kişinin alkol/maddeyi kullanmadığı süreyi uzatarak yaşam kalitesini arttırabilmektir (1,2).
Bu yazıda bağımlılık hastalığında kullanılan etkili psikososyal tedaviler hakkında genel bilgi vermek amaçlanmıştır.
Review Article
Sigara Bağımlılığının Farmakolojik Tedavisi
Tijen ŞENGEZER,Caner ASLAN
2021, 5(2), s:35-42
Nikotin bağımlılığı tedavi edilmesi gereken kronik bir hastalıktır. Farmakoterapi, kullanılmaması gereken bir durum yoksa bırakmaya istekli ve kabul eden her hastaya başlanmalıdır. Çalışmalar farmakoterapinin bırakma oranlarını plaseboya göre anlamlı ölçüde arttırdığını göstermektedir. Nikotin replasman tedavisi (NRT), Bupropiyon ve Vareniklin birinci basamak tedavilerdir. Bunlardan herhangi bir tanesi ilk seçeneğimiz olabilir. Birinci basamak tedaviler etkinliği kanıtlanmış, yan etki açısından güvenilir ve onaylanmış tedavilerdir. Sigara bağımlılığı tedavisinde farmakoterapiye bilişsel davranışçı terapilerin eklenmesi ile başarı oranları yükselmektedir. Günümüzde NRT için kullanılan nikotin formları; sakız, nazal sprey, pastil, inhaler ve nikotin bandıdır. Ülkemizde ise yalnızca transdermal bant ve sakız formları bulunmaktadır. Nikotin bantları bizim önereceğimiz şekilde sabit bir dozda kullanılırken diğer tüm nikotin formları hastanın ihtiyacı olduğunda kullanılmaktadır. Nontrisiklik, aminoketon bir antidepresan olan bupropiyon, yoksunluk bulgularından olan depresif semptomlara ve iştah artışına özellikle olumlu etki göstermektedir. Vareniklin doğada bulunan bir alkoloid olan sistisin bitkisinin yapısının modifikasyonu ile geliştirilmiştir. α4β2 reseptörleri uyararak nikotinik agonist etkileri ile nucleus accumbensden dopamin salınımını sağlar. Böylece nikotin yoksunluk semptomlarını azaltır. Vareniklinin kontraendike olduğu çok az durum vardır. Diğer ilaçlarla etkileşim konusunda güvenilirdir. Kombinasyon tedavileri ile başarı oranları artmaktadır.
Review Article
Kokain Kullanımı ve İlişkili Patolojiler
Mustafa AKAN,Birgül CUMURCU Hatice
2021, 5(1), s:16-24
Hızlıca bağımlılık geliştirebilen uyarıcı bir madde olan kokainin, Avrupa’ da ve Türkiye’ de kullanımı giderek artmaktadır. Kokain kullanımı bireyde psikiyatrik ve fiziksel hastalıklara neden olmakla birlikte, toplumsal ve yasal sorunlara da neden olabilir. Kokain bağımlılığının etyolojisinde genetik, sosyokültürel ve farmakolojik etkenler, öğrenme ve koşullanma ile ilgili bazı faktörler önemli yer tutar. Kokain, psikoaktif ve bağımlılık yaratan etkilerini, zevk alma ve motivasyonu düzenleyen beyindeki limbik sistem üzerinden gerçekleştirir. Limbik sistemin bir parçası olan nükleus akkumbens, kokain etkisine aracılık eden en önemli bölgedir. Kokain kullanımı sıklıkla diğer psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülebilir, ayrıca başta santral sinir sistemi olmak üzere diğer sistem organlarını etkileyerek hasara neden olabilir. Bu yazıda, kokainin nörokimyasal etkileri, ilişkili psikiyatrik/fiziksel hastalıklar ve tedavi seçenekleri güncel bilgiler ışığında sunulmuştur.
Review Article
İnternet Bağımlılığına Etki Eden Faktörlerin Gözden Geçirilmesi
Simge ALEVSAÇANLAR CÜCÜ
2020, 4(2), s:54-62
İnternet kullanımı teknolojik gelişmelerle birlikte tüm dünyada her yaş grubundan insan arasında hızla yaygınlaşmaktadır. Bazı kişilerde internetin yoğun, sık ve kontrolsüz kullanımı, internet yolu ile kolayca ve hızlıca karşılanan duygusal ve sosyal ihtiyaçların etkisi ile birlikte bağımlılık gelişebilmektedir. İnternet kullanımı bağımlılık düzeyine ulaştığında ise bir takım sorunlara yol açabilmektedir. İnternet bağımlılığı kavramı DSM 5’de henüz bir bağımlılık olarak yer almasa da internetin ve internette yer alan uygulamaların davranışsal bir bağımlılık meydana getirebilecek şekilde problemli kullanımının etkileri uzun bir müddettir pek çok araştırmacı tarafından incelenmektedir. Bu çalışmada internet bağımlılığını etkileyen faktörlere dair yapılan çalışmaların güncel olarak derlenmesi amaçlanmıştır.