ARTICLES

Review Article

Ergenlerde Madde Bağımlılığı ve Ailenin Rolü: Kısa Derleme

ÖZKAN EZGİ,KARABURUN MERVE,KABA AYŞE,DURMUŞ ELİF,EMLU HAKAN,KABA FATİH,FİDAN ENİSE KÜBRA
2024, 8(2), s:5-9

Madde bağımlılığı günümüzde toplumu tehdit eden önemli sorunlardan biridir. Kişinin yaşamında olumsuz sonuçlara yol açmakla birlikte tolerans geliştirdiği için maddeyi daha çok istemesi süreci daha tehlikeli hale getirmektedir. Psikolojik, sosyokültürel ve genetik etkenlerin rol oynadığı madde bağımlılığında ergenlik dönemi riskli bir dönem olarak değerlendirilmekte, ergenin biyolojik, psikolojik ve çevresel koşulları gibi birçok faktör madde bağımlılığı gelişim süreçlerini belirlemektedir. Bu noktada aile, çocuğun sosyal ve bilişsel gelişiminde rol oynamakta ve madde bağımlılığı geliştirme sürecinde önemli bir faktör olarak görülmektedir. Aile işlevselliğindeki eksiklik, saldırganlık ve anti-sosyal davranış bozukluğuna sebep olabilmekte, bunun sonucunda ergende suça yönelme ve madde kullanımı davranışları görülebilmektedir. Bu çalışmada ergenlerin madde bağımlılığı geliştirmesinde ailenin rolü ele alınacaktır.


Review Article

Fentanil kullanımının bütünsel bir incelemesi ve bunun halk sağlığı üzerindeki etkisi

ALEJANDRO BORREGO-RUIZ
2024, 8(2), s:23-33

Fentanil, güçlü bir analjezik etki sağlamak üzere tasarlanmış sentetik bir opioiddir ve tıbbi kullanımı ağrı yönetimi ve anestezi gibi klinik bağlamlarda yaygın olarak yerleşmiştir. Fentanil kullanımı, kötüye kullanım ve yasadışı üretimin hızla yaygınlaşması nedeniyle kritik bir halk sağlığı sorunu haline geldi. Yasa dışı üretilen fentanil dağıtımındaki bu kalıcı artış, herhangi bir düşüş belirtisi göstermiyor; bu durum, aşırı dozdan ölümlerdeki dramatik artış da dahil olmak üzere, halk sağlığı ve opioid kötüye kullanım eğilimleri üzerindeki etkisine ilişkin önemli endişeleri artırıyor. Ayrıca, sosyal veya ekonomik açıdan istikrarsız geçmişlere sahip bireyler ve zihinsel sağlık bozukluklarından muzdarip olanlar özellikle savunmasızdır; çünkü kaynaklara ve destek sistemlerine sınırlı erişim, stres ve olumsuzluklarla başa çıkma mekanizması olarak madde kullanımının artmasına neden olabilir. Bu nedenle, bu anlatı incelemesinin amacı fentanil hakkında bütünsel bir genel bakış sunmak, sentez sürecini, farmakolojisini ve klinik kullanımını, bağırsak mikrobiyomu ile ilişkisini, epidemiyolojiyi ve küresel dağılımını, kullanım kalıplarını ve motivasyonlarını ve aşırı doz tedavisini ele almaktır. Bu amaçla, fentanil ve türevlerine ilişkin mevcut ve ilgili kanıtlar dikkatli bir şekilde değerlendirilmiş ve özetlenmiştir.


Review Article

Kumar Oynama Bozukluğu

Ceyda ŞİŞMAN ÜNLÜ,Cemal Onur NOYAN
2024, 8(1), s:20-27

Kumar Oynama Bozukluğu, tekrarlayıcı ve süreğen bir şekilde devam eden kumar oynama davranışıyla karakterize edilen bir klinik tablodur. Kumar Oynama Bozukluğu, nörobiyolojik ve klinik olarak alkol ve madde kullanım bozuklukları ile ortak özellikler taşıması sebebi ile DSM-5’te madde ile ilişkili olmayan ilk ve tek davranışsal bağımlılık olarak yer almaktadır. Kumar Oynama Bozukluğu’nu nörobiyolojik ve nörobilişsel olarak incelediğimizde dopamin, serotonin, norepinefrin ve glutamat gibi nörotransmitterlerin hastalık gelişiminde etkili olduğu düşünülmektedir. Nörobilişsel perspektiften bakıldığında ise Kumar Oynama Bozukluğu temelinde pozitif pekiştireçlerle gelişen davranışsal koşullanma, değer atfetme, dürtüsellik ve karar verme süreçlerindeki bozuklukların yer aldığı gözlenmektedir. Birey, olumsuz yaşam olaylarıyla baş etme mekanizması olarak kumar oynama davranışını benimserse, bu davranış zamanla artarak devam eder. Zaman içinde artan kumar oynama davranışı, bireyin kendini kontrol etme kapasitesini zayıflatır ve ortaya çıkan olumsuz sonuçlara rağmen kumar oynama davranışının devam etmesine yol açar. Bu kısır döngü, bireyin iş, aile, akademik ve sosyal alanlarda sorunlar yaşamasına neden olarak hastalığın daha da şiddetlenmesine katkı sağlar. Kumar Oynama Bozukluğu, başlangıçta zararsız görünen bir davranış olmasına rağmen, altta yatan yatkınlık ve koruyucu faktörlerin dengesine bağlı olarak bağımlılığa dönüşebilir


Review Article

İnternet Bağımlılığının Psikolojiyle İlişkili Faktörleri: Literatür Taraması

Eda Deligöz
2024, 8(1), s:28-33

Bu araştırmanın amacı, "internet", "bağımlılık", "internet bağımlılığı", "psikoloji" anahtar kelimelerini kullanarak internet bağımlılığının psikolojiyle ilişkili faktörlerini incelemek olmuştur. Çalışmada internet bağımlılığı kavramıyla ilgili literatürde yer alan diğer çalışmaların bulgularını bir araya getirmiş, bir literatür taraması şeklinde okuyucuya sunulmuştur.  Özellikle Covid-19 pandemisiyle birlikte çevrimiçi aktivitelerin artması ve toplum içerisindeki bireylerin psikolojik olarak bu durumdan etkilenmelerinden bahsedilmiştir. İnternet bağımlılığı çalışmaları psikoloji, klinik psikoloji, psikiyatri ve diğer disiplinlerle ortaklaşa çalışılabilen bir boyutta yer almıştır. Konunun multidisipliner bir yaklaşımla ele alınışı, kapsamlı ve bilgilendirici bir içerik oluşturacağı yönünde olmuştur. Araştırmanın yöntemi, Türkiye ve Dünya'da internet bağımlılığı ve psikolojiyle ilgili 1999- 2021 yılları arasında YÖK Ulusal Tez Merkezi, Google Akademik, ProQuest, ResearchGate veri tabanlarına "bağımlılık", "internet bağımlılığı", "internet", "psikoloji" anahtar kelimeleri ile arama yapılarak toplamda 40 makale, kitap, yüksek lisans ve doktora tezi bulunmuş ve araştırmanın örneklemi için seçilmiş olan 34 makale, kitap ve lisansüstü tez materyali ifade edilmiştir. Araştırma sonucu, İnternet ve sosyal medya kullanıcılarının her geçen gün artması, hayatlarının her alanında çevrimiçi olarak ilerlemeleri, kullanıcılarda internet bağımlılığı geliştirebilecekleri yönünde olmuştur.